.png)
Belirsiz Alacak Davası
HMK 107. maddede düzenlenen belirsiz alacak davası, dava açıldığı anda alacak miktarının tam olarak belirlenememesi durumunda başvurulan bir dava türü olup özellikle alacağın miktarı veya değerinin tam ve net olarak tespit edilemediği durumlarda kullanılır.
Davanın açıldığı tarihte, alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlenemiyorsa, alacaklı sadece hakkın belirli bir kısmını dava edebilir. Başka bir ifade ile belirsiz bir alacak davası açabilir. Alacağın miktarı belirgin hale gelince de davacı, talebini artırarak bütün hakkını dava konusu yapabilir.
Aşağıdaki durumlarda belirsiz alacak davası açılabilir:
1. Alacak miktarının hesaplanması davacıdan beklenemiyorsa, hesaplama uzmanlık gerektiriyorsa. Bedensel zararlardan kaynaklanan tazminatlar ve işçilik alacaklarının tazmini davaları buna örnek gösterilebilir.
2. Alacak miktarı karşı tarafın elindeki belgelerle ortaya çıkacaksa. Ticari davalarda tarafların ticari defter ve kayıtları önemli bir ispat aracıdır. Davacı, karşı tarafın ticari defter ve kayıtlarına dayanmışsa belirsiz alacak davası doğru bir tercih olarak değerlendirilebilir.
3. Alacak miktarı davanın başından tespit edilemiyorsa. Ayıplı malda, malın değer kaybının miktarı başta belli değilse belirsiz alacak davası açılabilir.
Yargılama sürecinde bilirkişi raporları, dosyaya ibraz edilen deliller ya da karşı tarafın beyanları ile miktar belirgin hale geldiğinde, davacı, ıslah yoluna gitmeden, talep artırımı dilekçesiyle talebini artırılabilir.
Belirsiz alacak davasının ikame edilmesi ile birlikte, henüz talep edilmeyen alacak kalemleri bakımından da zamanaşımı süresi kesilmiş olur.
Bu dava türü, hak sahibinin dava açma hakkını kaybetmemesi ve dava sürecinde alacağın netleşmesine imkân tanıyan koruyucu bir dava türüdür.
Belirsiz alacak davası ile kısmi dava arasında farklar bulunmaktadır. İki dava türü arasında alacağın belirlenebilirliği, talep artırımı ve zamanaşımı gibi hususlarda ortaya çıkar.
Belirsiz alacak davası, davanın başında belirlenemeyen, hesaplanması uzmanlık gerektiren, başta tam olarak hesaplanamayan alacaklar için açılabilecekken kısmi dava, davanın başında belli olan veya belirlenebilir alacaklar kısmi dava konusu yapılır.
Belirsiz alacak davasında talep artırımı için karşı tarafın muvafakatine ihtiyaç olmayıp yargılama sürecinde alacak miktarı netleşince bir dilekçe ile talep artırımına gidilerek eksik harç tamamlatılır. Ancak kısmı davada, talep artırımı karşı tarafın muvafakati ile mümkündür. Kısmı davada, davacı, ıslah hakkını kullanarak netice-i talebini değiştirebilir.
Belirsiz alacak davasının açılması ile birlikte bütün alacak bakımından zamanaşımı kesilirken, kısmi davada sadece dava konusu yapılan alacak bakımından zamanaşımı kesilmiş olur.
Belirsiz alacak davasında alacak miktarı netlik kazanınca sadece artırım dilekçesi bütün alacak dava konusu yapılabilirken kısmı davada davacı, alacağın kalan kısmı için yeni bir dava (ek dava) açmak ya da ıslah yoluna gitmek zorunda kalabilir.
Belirsiz alacak davasında, davacı, davanın başındaki eksik bilgi ve belge nedeniyle hak kaybına uğrama ihtimali daha düşüktür. Kısmi davada, dava konusu yapılmayan alacak bakımından zamanaşımı riski söz konusudur.
Dava açıldığında alacak miktarı belli ise belirsiz alacak davası açılması mümkün değildir. Davacı isterse kısmi dava açma hakkını kullanabilir.
Belirsiz alacak davası açılırken dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmesi zorunludur.
Yorumlar